AK Partili Zeynep Alkış: HÜDA PAR siyasette kadını göstermede Refah’ın önünde
DUVAR – 14 Mayıs seçimlerinin ardından Cumhur İttifakı ortakları HÜDA PAR, 4 milletvekili ve Yeniden Refah Partisi’nden 5 milletvekili ile Meclis’e girdi. Her iki tarafın da kadın sorununa ilişkin söylemleri ve politikaları, kadın hakları alanında çalışan kurum, kuruluş ve kişiler tarafından eleştirilere neden oldu. Kadınlar sosyal medyada iki partinin de Meclis’te olması nedeniyle tedirgin olduklarını paylaştı.
HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin iktidar ortakları olarak TBMM’de olması kadın hakları açısından ne anlama geliyor? Hanımların dile getirdiği endişeler ne kadar gerçekçi? Muhafazakar hanımlar söz konusu partilerin Meclis’te olduğunu nasıl düşünüyor?
AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Genel Başkan Yardımcısı MKYK 4. ve 5. Dönem Üyesi Zeynep Alkış ile bu soruları ve daha fazlasını konuştuk.
‘KADINI SİYASETTE GÖSTERME NOKTASINDA YİNE REFAHTAN GEÇTİLER’
HÜDA PAR ve Yine Refah temsilcilerinin Meclis’te yer alması kadın hakları açısından tedirginlik yarattı. Bu telaşları gerçekçi buluyor musunuz?
Bu biraz bıçak sırtında bir bahis. Siyasete ilk olarak Refah Partisi’nde başladım. Refah Partisi ile Refah Partisi arasında telaffuz ve eylem farklılıkları vardır. Çünkü Erbakan Hoca’nın ufku ve öngörüsü başka yerdeydi. Yine Refah ve HÜDA PAR’ın yerel bazda siyaset yaptığını düşünüyorum. Yerelleşme siyasetiyle yerel dinamiklerle ortaya çıktılar. Daha sonra ittifaklar Türkiye’de bütün istikrarı karıştırdı. Konu milliyetçilik ise herkes ‘ben sizden daha milliyetçiyim’ diyerek doğru bir şekilde milliyetçi çizgiye kaymıştır. Öte yandan ‘ben senden daha muhafazakarım’ şeklinde telaffuzlar da vardı. Bu anlamda bence bu bir yarıştır ve yarış gerçekleri kapsar. Bu telaffuzlar biraz ‘reklam kokan edimler’ gibi… Bugün bu telaffuzlar ve edimler alıcılar olduğu için karşılanıyor ama seçim bittikten ve zaman geçtikten sonra bu tür telaffuzların nasıl olduğunu tartışmak gerekiyor. cevap verecek.
Tahminin nedir? Bu tartışmalar boşa mı gidecek yoksa başka bir zemine mi kayacak?
Açıkçası HÜDA PAR ile ilgili bir itirafta bulunayım; Son zamanlarda ekranda kadınları görünce çok şaşırdım. Kendilerinden bahsetme biçimleri, kadın haklarına yaklaşımları İslam’a uygundur. En son HÜDA PAR Kadın Kolları Lideri Münevver Aktaş’ı dinledim. Normalde HÜDA PAR ekrana kadın koymuyor. Siyasette hanımı gösterme noktasında hala Refah’ın önündeler. Türk olduklarını iddia ediyorlar. Yerel siyasette talepleri ve talepleri farklıydı. Ancak Türkleşme sürecine girdikten sonra değişti. İttifakın amacı buydu. Son dönemde kendilerine yöneltilen tüm eleştirilere karşı kadın kollarından veya kadınlarla ilgili çalışanlardan birini bölgeye sürdüklerini görüyorum. Bu aslında kadın hareketi için değerli ve değerli bir adımdır. HÜDA PAR’ın kadınları ilgilendiren konularda AK Parti’nin niyetine göre hareket edeceğini düşünüyorum.
Bunu onların gözünde söylüyorum çünkü onları yerelden çok iyi tanıyorum. Bütün bu ideolojik hareketler kendi iç devrimlerinin kadınsız olmayacağının farkındalar. HÜDA PAR da o sıraya geldi. Kadın açısından bakınca şöyle düşünüyorum. Yani HÜDA PAR, Türkleşmenin önünde aşılması gereken en değerli şeyin kadının siyasetteki görünürlüğünü ve varlığını yansıtmak olduğunu fark etti. Herhalde hanımlar olarak Türkiye için bu bizim başarımız olabilir. Görüşleri ne olursa olsun, kadınların ortak payda bulabilecekleri bir yer olabilir.
“AK Parti’nin kadın siyasetinin önüne koyacak hiçbir şeyi yok”
Muhafazakar kadınlar arasında haklar açısından gerileme endişesi var mı?
Onları uzun zamandır gözlemliyorum. Açıkçası ittifaka girerek beni şaşırttılar. HÜDA PAR, ittifak partileri arasında ‘inek otu’ydu. Ancak uyum ve bütünleşme açısından diğer partilerin önündeydi. Bu süreçte en çok konuştuğumuz konulardan biri oldular ve ‘reklam iyi ya da kötü değildir’ sözlerini de onlardan duydum. Türkiye’de olumlu ya da olumsuz en çok konuşulan parti oldu. Hani eskiden ‘Kürdistan’ derlerdi ama şimdi Türkleşmeden bahsediyorlar ve daha çok birlik beraberlik beyannameleri veriyorlar. Kendi fikirlerini dayatmak yerine AK Parti’nin onlara sunacağı çerçevede siyaset yapacaklarını düşünüyorum.
Yani AK Partili kadınların bu konuda bir korkuları yok.
Bunu çok vicdani ve insani bir duyguyla söylüyorum; Bir partizan olarak söylemiyorum bile; etki ve otorite alanları bunu zirveye taşıyacak kadar güçlü değil. Bunu yönlendiren en değerli güç ise Recep Tayyip Erdoğan ve onun oluşturduğu idari kümelenmedir. Kadınları ekrana çıkarıp sözcü yaptılar… Kadınları normalde tesettürlü de olsa göstermeyen, seslerini duyurmayan bir grup bunlar. Sonuç olarak, ısrarla kadınları ekranlara çıkardılar.
Durumu gözlemlemek ve olumlu ya da olumsuz anlamda erken karar vermemek gerekiyor. Çünkü şu anda siyaset gereği herkes birbirini taciz ediyor olabilir. Bu anlamda Türk siyasetini çok karışık görüyorum.
Mevlana’dan bir cümle söylemek istiyorum; Körler diyarında birbirimize aynalar satar, sağırlar çarşısında gazel okuruz. Ülke olarak karışık bir durumdayız. HÜDA PAR’a gelene kadar çok daha önemli konularımız var. Çünkü HÜDA Par’ın yetkisi ve konumu bellidir. Bize dayatacakları hiçbir şey yok. AK Parti’nin kadın siyasetinin üzerine koyacak bir şeyi yok, geri alamazlar. Bizim sorunumuz, Türkiye’nin çok sığ bir milliyetçi eğilime gelmiş olmasıdır. Kadın haklarından çok daha önemli bir bahis.
‘HÜDA PAR’IN KADINLARIN DİKKATLİ OLMASINA VE KORKMASINA GÜÇLÜ OLDUĞUNU SANMIYORUM’
Ancak bunlar domino taşlarıyla ilgili. Milliyetçilik veya diğer meseleler kesinlikle kadın haklarını bir yerlerden vuruyor.
Haklısınız, milliyetçilik çizgisi kadın hakları açısından da sorun yaratacaktır. Öte yandan HÜDA PAR’dan tanıdığım isimler var. Yeni nesil siyasette isimlerin ve kadınların görünür olmasını istiyor. Benim de korkularım vardı ve onlardan bu yönde cevaplar aldım. Ancak eskiden böyle düşünmüyorlardı, şunu söyleyelim.
HÜDA PAR, Türkleşme adımını kadınlar üzerinden attı ama olumsuz yönde değil. HÜDA PAR’ın kadınları korkutacak kadar güçlü olduğunu düşünmüyorum. Elbette güç ellerindeyken telaffuzları ve hareketleri farklı olabilir. Ama artık bir otokontrol içindeler.
AK Parti şartlar değişince kadınlardan taviz verir mi?
Ben öyle düşünmüyorum. AK Parti’de çok iyi bayan arkadaşlarımız var. Hatta onlarla dinlenen arkadaşlarımız bile oldu. İçeride bir çatışma varsa bunun önderleri AK Partili kadınlar olacaktır.