Yapılan araştırmalara göre oy kullanmak tansiyon hormonunun artmasına neden oluyor. Sağlıklı kararlar almak için tansiyonun düşürülmesi gerektiğini söyleyen Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Farklı siyasi partileri savunsak da günlük hayatta beraberiz ve siyasi hareketlerin birbirine girmesine izin vermemeliyiz. kişisel ilişkilerimizi yansıtın.” Sağduyuya davette bulundu.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, seçime sayılı günler kala seçmen davranışları ve seçim psikolojisi üzerine açıklamalarda bulundu.
Rasyonel seçmen olmalıyız
Seçimlerde oy verme davranışının manevi bir süreç olarak değerlendirilebileceğini söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, “Eski modellerden biri olan ‘partili özdeşleşme modeli’ ile karşılaştırıldığında seçmen sempati duyuyor. Parti için. Bu sadakati beraberinde getirir ve kişi bir futbol takımı taraftarı gibi kendisini bağlı olduğu siyasi parti ile özdeşleştirir. Bu model ülkemizde de çok yaygın. Ama değerli olan ‘rasyonel seçim’ yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre seçmenler, geleceği ve geçmişi rasyonel bir şekilde değerlendirerek oy kullanma davranışı içerisindedir ve bu daha sağlıklıdır. Bu nedenle ‘rasyonel seçmen’ olmamız gerekiyor.” söz konusu.
Belirsizlik toplumsal gerilimi artırıyor
Seçim tarihi yaklaştıkça birçok kişinin etrafında seçim temalı konuşmalar yapıldığına ve gerginliğe tanık olduğunu anlatan Demir, “Bu gerginlik, kaygı ve korku bazen öfke olarak görülüyor. Ülke olarak son günlerde gündemimiz seçimler ve özellikle seçim sonrası atmosferde ekonominin durumu. Çünkü akademisyen ve psikolog Maslow’un meşhur ‘ihtiyaçlar hiyerarşisi’ne göre insanoğlunun en temel ihtiyacı beslenme ve barınmadır. Bu açıdan manevi süreç ön plana çıkmaktadır. İnsanlar ekonomik durumları ve güvenlikleri konusunda belirsizlik yaşıyorlar. Bu da toplumsal gerilim seviyemizi artırıyor.” şeklinde konuştu.
Birlik olmalıyız, kutuplaşmamalıyız.
Yaşanan gerilimi yönetebilmek için sonucu ne olursa olsun seçimin ölüm sorunu, dünyanın sonu ya da dönüşü olmayan bir nokta olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, şunları söyledi: , “İnsan, doğası gereği birlikte yaşamak zorunda olan sosyal bir varlıktır. Bir arada ve huzurlu bir ortamda yaşama ihtiyacı duyan insanlar, toplumsal kuralların bir şekilde devam edeceğini varsayarlar. O halde unutulmaması gereken ikinci değerli nokta, seçim sonuçları ne olursa olsun herkesin toplumsal barış ve huzur açısından duyarlı davranması gerektiğidir. Farklı siyasi partileri savunsak bile gündelik hayatın tam ortasındayız ve siyasi hareketlerin bireysel bağlantılarımıza yansımasına izin vermemeliyiz. Kutuplaşmadan birlik olmak sosyal olarak en sağlıklı olanıdır.” Toplumsal bütünleşmeye dikkat çekti.
Umutlu seçmenlerde oy verme davranışı artıyor
“Seçmen davranışı üzerine yapılan araştırmalarda, insanların umutlu oldukları ve oylarının katkı sağlayacağına inandıkları noktada oy verme davranışının arttığı görülmektedir.” Demir, “Seçim kampanyaları psikolojik bir süreçtir. Bu noktada oyumuz ne olursa olsun, demokratik katılımın önemini unutmamalı ve yılmadan oyumuzu kullanmalıyız. ‘Zaten değişen bir şey yok. Oy verirsem ne olacak!’ Yapılan yorumları dikkate almamalıyız.” sözlerini kullandı.
Sağlıklı karar verebilmek için tansiyon seviyenizi düşürmeniz gerekir.
Oy verme davranışının beden ve duygular üzerindeki etkisine dikkat çeken Demir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Araştırmalara göre oy kullanmak vücutta kortizol adı verilen stres hormonunun artmasına neden oluyor. Bu stres, kime oy vereceğimize dair vereceğimiz karar üzerinde etkili oluyor. Stres, hafızamızı bozar ve ödül arama, risk almak istememe gibi davranışlarımızı tetikler. Bu nedenle sağlıklı kararlar verebilmek için stres seviyemizi düşürmemiz önemlidir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
